Gecenin karanlığında tavana boş boş bakanlar, yastığını çevirmekten yorulanlar ve uykuya dalabilmek için koyun sayanlar… Uykusuzluk, günümüzün en yaygın ve sık karşılaşılan sorunlarından biri haline geldi. Sabah alarmı çaldığında hala yorgun uyanan, gün boyu uykusuzlukla mücadele eden ve kahveyle ayakta kalmaya çalışan milyonlarca insan, “Neden uyuyamıyorum?” sorusunun cevabını arıyor.
Peki, uykusuzluğun sebepleri ne? Stres mi, teknoloji mi, düzensiz yaşam tarzı mı yoksa bilinçsizce yapılan hatalar mı uykumuzu çalıyor? Bu soruları Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadriye Ağan ile konuştuk.
Günlük Ortalama 8 Saat Uyku Tavsiye Ediliyor
Prof. Dr. Ağan, uykunun beynimiz ve vücudumuz için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor. “Beynin ve diğer organların sağlıklı bir şekilde işlev görebilmesi için yeterli uyku gereklidir. Günde en az 7-8 saat uyumak sağlıklı bir uyku için gereklidir. Son yıllarda ise ortalama uyku süresi 9 saatten 6,8 saate kadar düşmüştür. Günde 7 saat uyumayan bir kişi, uykunun fiziksel ve biyolojik faydalarından tam anlamıyla yararlanamaz,” diyor.
Gerçekten “uykusuzluk” diyebilmek için hangi kriterlerin gerektiğini soruyoruz. Prof. Dr. Ağan, şunları söylüyor: “Uykusuzluk, ya uyku süresinin kısa olması, uykuya dalmada zorluk yaşanması ya da uykunun devamını sağlama konusunda sorun yaşanması ile tanımlanır.”
Amerikan Uyku Akademisi, uykuya dalmada veya uyku sürecinde yaşanan sıkıntıları “insomnia” olarak tanımlar. Prof. Dr. Ağan, insomnia’nın dünya genelinde yüzde 30 oranında görüldüğünü belirtiyor ve ekliyor: “İnsomnia şikayetleri haftada en az 3 gün yaşanıyorsa ve 3 ay süreyle devam ediyorsa bu durum tedavi gerektirebilir. Kadınlar ve ileri yaş grupları daha fazla etkileniyor.”
Uykusuzluğa Yol Açan Birçok Faktör Var
Uykusuzluğun nedenlerini araştırdığımızda, Prof. Dr. Ağan, bunun birden fazla sebebi olabileceğini belirtiyor: “Eşlik eden sağlık sorunları önemli bir rol oynar. Örneğin, kanser, endokrin problemleri, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kardiyolojik problemler ve psikiyatrik hastalıklar uykusuzluğa yol açabilir. Bu hastalıklar mutlaka araştırılmalıdır.”
Nörolojik hastalıkların da uyku sorunlarına yol açabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ağan, “Parkinson ve demans gibi hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve hastalığın seyri nedeniyle uyku problemlerine neden olabilir. Epilepsi de uykusuzlukla yakından ilişkilidir. Epilepsi hastaları, uykusuzluk nedeniyle nöbet geçirebileceği gibi, nöbetler de uykusuzluğa neden olabilir. Ayrıca vardiya ile çalışan kişilerde de uykusuzluk sık görülmektedir,” şeklinde açıklama yapıyor.
Uyku Hijyenine Dikkat Edilmeli
Uykusuzluğun ciddi bir problem olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ağan, uykusuzluğun günlük yaşamda bir dizi olumsuz etkiye yol açabileceğini belirtiyor: “Yeterli uyku almadığınızda ertesi gün hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorgun olursunuz. Bu da iş ve sosyal yaşamınızı olumsuz etkiler. Mental aktivitelerinizde yavaşlama görülebilir, hayattan keyif alamayabilirsiniz. Ayrıca depresyon belirtileri de daha belirgin hale gelebilir. Uykusuzlukla beraber bazı sağlık sorunları da daha fazla ortaya çıkabilir.”
Peki, uykusuzluğu nasıl yönetebiliriz? Prof. Dr. Ağan, uyku hijyeninin önemine dikkat çekiyor: “Uyku odanızı sadece uyumak için kullanmalısınız. Bu odada bilgisayar, televizyon gibi dikkat dağıtıcı unsurlar bulunmamalı. Yataktan yemek yemek, televizyon izlemek gibi alışkanlıklardan kaçınılmalıdır. Odanızın sıcaklığı yazın çok sıcak, kışın ise çok soğuk olmamalıdır. En ideal uyku ortamı karanlık, sessiz ve gündüz ışığından uzak bir odadır. Ayrıca yatmadan önce ağır yemekler tüketilmemelidir.”
Gündüz Şekerlemeleri 20 Dakikayı Geçmemeli
Prof. Dr. Ağan, uykusuzluk yaşayanlara bazı alışkanlık değişiklikleri öneriyor: “Öğleden sonra kahve, çay gibi kafeinli içeceklerden kaçınılmalıdır. Bunlar uykusuzluğa yol açabilir. Ayrıca uykuya hazırlık olarak gece yatmadan önce ılık bir duş almak, rahatlatıcı bir müzik dinlemek ya da bir kitap okumak iyi bir alışkanlık olabilir. ‘Gece uykusuz kaldım, gündüz uyuyayım’ düşüncesi ise yanlış bir yaklaşımdır. Eğer gündüz uyuma ihtiyacı hissediliyorsa, bu şekerleme 20 dakikayı aşmamalıdır.”
Tüm bu önerilere rağmen hala uykusuzluk yaşıyorsanız, bir uzmandan yardım almanız gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ağan, uyku sorununun tedavisinin altta yatan nedenlere göre şekillendiğini belirtiyor.